Bu Değirmen Dönmüyor
- Bora Erkal
- 20 Mar 2021
- 1 dakikada okunur
Büyük resmin çerçevesini çizdik:
Dünya vatandaşlığı, Dünya birliği ve Dünya barışı.
Bir mucize olmadıkça bu resmi göremeden ayrılacağız bu dünyadan.
Bitiremeyeceğimizi bildiğimiz için mi başlamıyoruz çizmeye?
Herkes böyle düşünürse kim, ne zaman başlayacak?
Resimdeki ilk fırça darbesi önce insan olmak.
Sonrasında ayağı yere daha sağlam basar hayallerle devam etmek:
Yurtta barış ve birlik. Bunu sağlayamadıkça dünyadaki barışı nasıl hedefleyebiliriz ki?
Yurtta sulh, cihanda sulh!
Tam bağımsız bir Türkiye olamadıkça hiç bir yerde geçmez sözümüz.
Bunun içinse ESAS olan Eğitim, Sağlık, Adalet ve Siyasi yönetimdir.
Bu çarklardan biri çarpıksa değirmen dönmez. Değirmen dönüyorsa
tüm meselelerin öğütülmesi gerçekten çok kolay.
Bugün mesela...İstanbul Sözleşmesi'nden ayrıldığımız kararı ile uyandık.
Neredeyse 10 yıldır bu sözleşme vardı da ne kadar uygulanabildi?
Haklı ya da haksız, ne sebeplerle vazgeçildiği de ayrı bir tartışma konusu.
Karar karşıtları için hemen bir imza kampanyası başlatıldı.
Mümkün bile değil ya, varsın 10 milyon imza toplansın.
Ne değişecek dersiniz?
Hatırladığım kaçıncı karşıt kampanya bilmiyorum.
Ama salt imza vermekle hiç bir şey değişmedi, değişmeyecek, bunu biliyorum.
"Siyaset bir çamur, aman bana bulaşmasın" dediğimiz, taşın altına elimizi koymadığımız sürece hiç bir şey değişmeyecek. Olup bitene seyirci kalır, öylece bakarız sadece. Şikayet etmekle geçer gider ömrümüz.
Görelim ve kabullenelim artık...Bu değirmen dönmüyor…



Yorumlar